Târihten Destana Akan Duyarlılık - 4

Sadık Tural, 16.600 adet kitap ile 11.100 adet süreli yayından oluşan kütüphanesinin 15.000 adedi ile dergi koleksiyonunu S. Tural adını taşıyacağı taahhüdüne dayanarak Çankırı Karatekin Üniversitesi’ne bağışladı. Eski Harfli Türkçe 1500, el yazması 30’a yakın eser ile 2000’e yakın yeni harfli kitabı Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ne Haziran 2020 târihinde teslim olundu.

Millî Bilinç ve Şiir Üzerine- 5

Şiirin oluştuğu rahme düşen ilk uyarım, ilk öge, duygudur. Duygu nedir? Kalbi saran  incecik damarları büzüp büzüp bırakan, kalp atışlarını değiştirip beynimizdeki salgı merkezlerinin her türlüsünü harekete geçiren hâlin adına duygu denir. Şiir denilen varlığa dönüşecek olan cenin’i oluşturan, duygu… İnsanı bir örsün altında bir çekiçle döve döve biçimlendiren hâlin adına duygu denir: Sevgi, şefkat, merhamet, tutku, nefret, özlem vs. bunlar duygu…

Târihten Destana Akan Duyarlılık - 3

SADIK KEMAL TURAL Beş çocuklu bir ailenin ilki olarak 07.07.1946 târihinde Kırıkkale’de doğdu. (Resmî kayıt 1 Mart 46) İlk, orta ve lise öğrenimini doğduğu şehirde tamamladı. Fark derslerini vererek Samsun İlköğretmen Okulu’nu bitirdi. DTCF’de başladığı yükseköğrenimini, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı.

Millî Bilinç ve Şiir Üzerine- 4

Şair, bir dilin imkânlar ülkesini adım adım dolaşmış, şiir denilen bilgi ülkesinde yaşayıp kendisinin ifade edilmesini gerekli saydığı bir dertle yanmış, kendisini başkalarının, bizim adımıza yakmış insana şair denir.

Târihten Destana Akan Duyarlılık - 2

Tural Hoca’nın eserlerinde çokça kullanılan kelime ‘ Kavram ’dır: ‘Târih’ kavramı, ‘Anlatmak’, ‘Kahramanlık’, ‘Destan’, ‘Takhiye’ ve diğerleri…

Millî Bilinç ve Şiir Üzerine- 3

Sevmek, yaradılanı Yaratan’dan dolayı sevmek… Bir varlığı, duygularının merkezine yerleştirmek anlamını taşıyan sevmek, sevilen ile seven arasındaki mutlak hesapsızlıktır… Vali, bir beldenin, yerleşim yerinin insanlarını, bir menfaat beklemeksizin seven, onların beklentilerine cevap vermeye çalışan en yüksek idareci... Esas aldığı değer, sevmek ve sevilmek; bunlara dayanarak hizmet etmek...

Târihten Destana Akan Duyarlılık

Aziz ve Muhterem dost Sâdık Kemal Tural: Türk Dili ve Edebiyatı profesörü olmakla birlikte, ‘ uzman ’ denilecek ölçüde târihçidir. Gıpta edilecek ölçüde sosyoloji ilmine vâkıftır.  Mükemmel bir edip, aynı ölçüde hatiptir. Fikir üreten bir mütefekkirdir. Bu sebeple aynı zamanda felsefe ile de bağlantılıdır.

Millî Bilinç ve Şiir Üzerine- 2

Emperyalist devletler, her türlü hukuksuzluğu makul ve meşru gösterecek propaganda gücüne sahiptir. Şimdi birinci soruyu tekrar soralım: Başkalarını kendi arzu ve istekleri doğrultusunda değiştirmeye, biçimlendirmeye çalışan; Türklüğü yok sayan ve yok etmeye kararlı olan emperyalist devletlere karşı 1919-1922 yılları arasında savaş açan ve sonucunda zafer kazanan lider kimdir, bunu nasıl başarmıştır?

Millî Bilinç ve Şiir Üzerine

Gaziantep Üniversitesinin salonlarında, atanmış yöneticiler ile seçilmiş yöneticilerin, bilginlerle sanatçıların buluşması sağlanıyor. Vali Bey'in önderliğinde oluşan bu sonuç gurur ve övünç vericidir. Lütfullah Bilgin Bey’in 'in açış konuşmasında belirttiği üzere, Türkiye ekonomisindeki yeri, her geçen gün büyüyen bu sanayi şehrinin aynı zamanda kültür şehri de olması gerekir.

İkinci Gazi Giray Han’ı Bilir misiniz? - 3

Gazi Giray Han, iyi bir eğitim görmüştü. Coğrafya ve matematik konularında âlim ölçüsünde bilgi sâhibi idi. İslâmî bilgileri de çok derindi. Güzel sanatlardaki yeteneği şaşırtıcı ölçüdeydi. 1603 – 1604 yıllarının kış mevsiminde, Osmanlı Ordusu'nun Belgrad Seferi'ne iştirak ettiği sırada, Rab Kalesi kuşatması için Peçoy'da kışladığı zaman, târihçi İbrâhim Peçevî'ye, kitabet ve hattatlık konusunda ve hattat kalemlerinin kesilmesi işlerinde, hocalık yapmıştı. Nakış ve kâr türünde, ancak usta müzisyenlerin cesâret edebileceği besteler yaptı. Hepsi üstün sanat değeri taşıyan 50 kadar bestesi vardır.

Yahya Kemal ve Müslümanlık

Yahya Kemal, Üsküp’teki çocukluk ve gençlik yıllarından beslenen “Türk Müslümanlığı” meselesi yüzünden pek çok kişi ile anlaşamamış, bu yüzden sıkıntılar yaşamıştı. Onun bu “Türk Müslümanlığı” hassasiyeti zaman zaman kendisini çok üzmüştü. Muhafazakâr kişilerden çok sert, kırıcı reaksiyonlar almasına da sebep olmuştu.

"Su Gibi Aziz Ol" ve Bulgaristan Rodop Çeşmeleri

7-11 Temmuz 2025 tarihleri arasında Bulgaristan'ın Kırcaali bölgesine yaptığımız kültür ve tanıma seyahatimizde, kendisiyle tanışmaktan memnun olduğumuz, Kırcaali Mestanlı Beldesi " Zeybekler Sivil Toplum Teşkilatının Başkanı Sn. Metin Hasan Bey' in bize hediye ettiği" Bulgaristan' Doğu Rodoplar Bölgesinden Çeşmeler" adlı kitabı zevkle okudum ve inceledim. 2006-2014 yılları arasında Bulgaristan'ın Doğu Rodop bölgesinde çekilen 745 resim arasından en güzel çeşme- sebil fotoğrafları bu kitap albümünde kullanılmıştır.

İkinci Gazi Giray Han’ı Bilir misiniz? - 2

Üç ay sonra Sinan Paşa sadrâzamlıktan azledilince, Kırım'ın önde gelen devlet adamları, Gazi Giray'ın tekrar han tâyin edilmesi için İstanbul'a başvurdular.  İkinci Gazi Giray, tahttan ayrılışından 4 ay sonra tekrar Kırım Hanlığı tahtına oturdu. İkinci dönem hanlığı, 1608 yılına kadar 12 yıl 3 ay devam etti. Bu süre içerisinde de Osmanlı Devleti'nin hizmetinde oldu. Zaman zaman hizmetinde aksamalar, yetersizlikler gözlendi ise de sadâkatten asla uzaklaşmadı. 1602 yılında, mevsimin kış ve hava şartlarının çok ağır olmasına rağmen, İstanbul'un isteği üzerine ordusu ile Macaristan'a hareket etti. Kış mevsimini av partilerinde ve şiir yazmak, şiirlerini bestelemekle değerlendirdi. Kış bitip savaş hazırlıklarına başlandığında Osmanlı ordusundaki komutanlar arasında yaşanan sürtüşmeleri gerekçe göstererek Kırım'a döndü.

İkinci Gazi Giray Han’ı Bilir misiniz?

Kırım Hanlığı 1441 yılında kuruldu. 8 Nisan 1783 târihinde Ruslar tarafından işgal ve ilhak edilmesine kadar hanlık tahtı 75 defa (1) sâhip değiştirdi. (Melek) Hacı Giray, İkinci Gazi Giray, Sofu (Dördüncü) Mehmed Giray, İkinci Devlet Giray, İkinci Mengli Giray, Arslan Giray, Kırım Giray, Maksud Giray, Dördüncü Devlet Giray, Şâhin Giray; Kırım tahtına ikişer defa oturdular. Nur Devlet Giray, Mengli Giray, Canbek Giray, Üçüncü Mehmet Giray, Birinci Kaplan Giray, Üçüncü Selim Giray; üçer defa, Hacı Selim Giray ise dört defa han tahtına oturdular.  Bu sebeple Kırım'da Hanlık tahtına oturanlar toplam 50 kişidir.

Gezdiklerim Gördüklerim 3

 Soykırım müzesinin abidevî kapalı bölümünü ziyâret ettikten sonra, katledilen insanlara âit kemik yığınlarının bulunduğu kapalı (Azerbaycan Türkçesiyle ‘bağlı’) bölümü görmeyip bütün şehitlere duâ ederek müzeden ayrıldık. Öğle vaktine çok yakın bir zamanda Küba’nın târihinde önemli bir yer tutan ‘Cuma Mescidi’ olarak anılan câmiye giderek öğle namazını cemaatle edâ ettik.

12 Eylül Darbesinin Hedefi, Yapılış Tarzı ve Sonuçları

1980 yılına girilirken Türkiye’de on yıl kadar önce başlayan yönetim ve asayiş sorunları giderek derinleşiyor, çatışmalar anarşiye dönüşüyor, devletin varlığı bile giderek sorgulanır hale geliyordu. Aslında bu ortam 12 Mart muhtırası döneminde oluşmaya başlamıştı.

Gezdiklerim Gördüklerim 3

Bu ziyÂretlerden sonra, yaklaşan ikindi namazını eda etmek için Kız Kalesi civarında küçük halı satan işyerine girerek genç halıcıya yakında mescid olup olmadığını sorduk. 20-25 yaşlarındaki genç satıcı biraz ilerde iki küçük mescidin bulunduğunu, bir tanesinin ‘ Ehl-i Sünnet Mescidi ’ diğerinin ise ‘ Şia Mescidi ’ olduğunu belirtti. Bize en yakın olan Ehl-i Sünnet Mescidine giderken sağlı sollu sıralanmış, küçük turistik eşya satan esnafın ısrarla içeriye bakmamızı, hesaplı yerli malları olduğunu söylemeleri; işyerlerinin pek de iyi gitmediğine ve müşteri azlığına bir işâret teşkil ediyordu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Sonbahar…

Kıbrıs’ta yaşanan kavurucu sıcaklardan sonra adanın en güzel mevsimini, ‘’Sonbaharı’’ bulursun karşında…

Gezdiklerim Gördüklerim 3

Sayın Vâli Murad Yıldırım’ın telif ettiği kitapta; gidilen ve görülen yerlerin sâdece sosyal meseleleri hakkında değil, iktisâdî hayatları hakkında da derinlemesine bilgiler var:

İletişim Sorunlarını Çözmede Anahtar İfadeler

Ne söylediğin, nerde ve kime söylediğinden daha önemlidir.